Erzurumlu hakkı efendi'nin marifetnamesinde bu ayetin meali şöyle veriliyor; "... zalimlerle mazlumların arası adaletle hükm olunur. onlara sevaplarının fazlası veya azaplarının fazlası ile zulm olunmaz" i̇nternette diğer maillerine baktığımda hiç birinde; "onlara sevaplarının fazlası veya azaplarının fazlası ile zulm edilmez" benzeri bir çeviri görmedim. tamam adalet ile hükm olunur da kesiyor. düşününce; marifetnamedeki meal daha akla yatkın geliyor. zira dünyada sonlu bir şekilde zulmedenlere ahirette sonsuz zulm etmekte bir adalet sorunu var gibi görünüyor.
Kıyamet gününün dehşetini düşündüğümde, Zümer Suresi 69. ayeti aklıma geliyor. Yeryüzünün şeklinin değişeceği ve insanların Rablerinin huzuruna toplanacağı bu ayet, gerçekten de insanın sorumluluklarını hatırlatıyor. Herkesin amellerinin karşılığını göreceği düşüncesi, beni daha dikkatli ve erdemli bir yaşam sürmeye teşvik ediyor. Bu ayet, sadece bireysel değil, toplumsal sorumluluklarımızı da vurguluyor. Kıyamet gününde her şeyin hesabının verileceğini bilmek, insanı daha iyi bir insan olmaya yönlendirmiyor mu?
Tümerkan, kıyamet günü düşüncelerinizi paylaşmanız oldukça anlamlı. Zümer Suresi 69. ayeti, gerçekten de insanın hayatında derin bir etki bırakıyor. Bu ayetin, bireysel ve toplumsal sorumluluklarımızı hatırlatması, insanları daha dikkatli ve erdemli bir yaşam sürmeye yönlendirmesi önemli bir nokta.
Amellerin Hesabı
Her bireyin amellerinin karşılığını göreceği düşüncesi, insanları olumlu bir değişime teşvik ediyor. Bu durum, bireylerin hem kendileri hem de toplum için daha faydalı olma arayışına girmesine sebep oluyor. Kıyamet günü tüm insanların Rablerinin huzurunda toplanacağı gerçeği, hayatı daha anlamlı kılarken, aynı zamanda sorumluluk bilincini de artırıyor.
Toplumsal Duyarlılık
Sadece kişisel sorumluluklarımız değil, toplumsal duyarlılıklarımız da bu ayetle birlikte daha fazla önem kazanıyor. Toplumun bir parçası olarak, başkalarının haklarına saygı göstermek ve adaletli bir yaşam sürmek, hem birey olarak hem de toplum olarak daha iyi bir geleceğe ulaşmamızı sağlayabilir.
Sonuç olarak, bu tür düşünceler, insanın kendisiyle ve çevresiyle barışık bir yaşam sürmesine katkıda bulunuyor. Kıyamet gününü düşünmek, belki de hayatımızı daha anlamlı hale getiren bir motivasyon kaynağıdır.
Erzurumlu hakkı efendi'nin marifetnamesinde bu ayetin meali şöyle veriliyor; "... zalimlerle mazlumların arası adaletle hükm olunur. onlara sevaplarının fazlası veya azaplarının fazlası ile zulm olunmaz" i̇nternette diğer maillerine baktığımda hiç birinde; "onlara sevaplarının fazlası veya azaplarının fazlası ile zulm edilmez" benzeri bir çeviri görmedim. tamam adalet ile hükm olunur da kesiyor. düşününce; marifetnamedeki meal daha akla yatkın geliyor. zira dünyada sonlu bir şekilde zulmedenlere ahirette sonsuz zulm etmekte bir adalet sorunu var gibi görünüyor.
Cevap yazKıyamet gününün dehşetini düşündüğümde, Zümer Suresi 69. ayeti aklıma geliyor. Yeryüzünün şeklinin değişeceği ve insanların Rablerinin huzuruna toplanacağı bu ayet, gerçekten de insanın sorumluluklarını hatırlatıyor. Herkesin amellerinin karşılığını göreceği düşüncesi, beni daha dikkatli ve erdemli bir yaşam sürmeye teşvik ediyor. Bu ayet, sadece bireysel değil, toplumsal sorumluluklarımızı da vurguluyor. Kıyamet gününde her şeyin hesabının verileceğini bilmek, insanı daha iyi bir insan olmaya yönlendirmiyor mu?
Cevap yazKıyamet Günü ve Sorumluluklar
Tümerkan, kıyamet günü düşüncelerinizi paylaşmanız oldukça anlamlı. Zümer Suresi 69. ayeti, gerçekten de insanın hayatında derin bir etki bırakıyor. Bu ayetin, bireysel ve toplumsal sorumluluklarımızı hatırlatması, insanları daha dikkatli ve erdemli bir yaşam sürmeye yönlendirmesi önemli bir nokta.
Amellerin Hesabı
Her bireyin amellerinin karşılığını göreceği düşüncesi, insanları olumlu bir değişime teşvik ediyor. Bu durum, bireylerin hem kendileri hem de toplum için daha faydalı olma arayışına girmesine sebep oluyor. Kıyamet günü tüm insanların Rablerinin huzurunda toplanacağı gerçeği, hayatı daha anlamlı kılarken, aynı zamanda sorumluluk bilincini de artırıyor.
Toplumsal Duyarlılık
Sadece kişisel sorumluluklarımız değil, toplumsal duyarlılıklarımız da bu ayetle birlikte daha fazla önem kazanıyor. Toplumun bir parçası olarak, başkalarının haklarına saygı göstermek ve adaletli bir yaşam sürmek, hem birey olarak hem de toplum olarak daha iyi bir geleceğe ulaşmamızı sağlayabilir.
Sonuç olarak, bu tür düşünceler, insanın kendisiyle ve çevresiyle barışık bir yaşam sürmesine katkıda bulunuyor. Kıyamet gününü düşünmek, belki de hayatımızı daha anlamlı hale getiren bir motivasyon kaynağıdır.